Rusya, geçtiğimiz günlerde "yabancı ajan" yasasında önemli değişikliklere giderek, bu yasanın kapsamını genişletti. Başkan Vladimir Putin'in imzasıyla yürürlüğe giren yasa, iç ve dış politika açısından büyük yankı uyandırdı. Bu adım, hükümetin, dışarıdan gelen etkiler karşısında ülke içindeki muhalif hareketleri kontrol altına almak için atılan son hamlelerden biri olarak değerlendiriliyor.
Yeni düzenleme ile birlikte, yabancı finansman alan tüm birey ve kuruluşlar "yabancı ajan" olarak kabul edilecek. Bu durumun, özellikle insan hakları savunucuları, bağımsız medya organları ve sivil toplum örgütleri için ciddi engeller oluşturması bekleniyor. Yasaya göre, yabancı kaynaklardan gelir elde eden kişi ve kuruluşların, devlete aylık raporlar sunması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, bu grupların Türkiye'deki faaliyetleri, daha sıkı denetimlere tabi olacak. Yasanın bir diğer önemli maddesi ise, yabancı ajan olarak kabul edilen kişilerin faaliyetlerini açıkça belirtme zorunluluğudur. İhlallerin ağır cezalara tabi olması, bu yasa ile birlikte daha da caydırıcı hale geldi.
Putin'in bu yasayı onaylamasının ardında, iç politikada artan muhalefet ve sosyal medya üzerinden gerçekleşen yurt dışında organize olan protestoların etkisi olduğu iddia ediliyor. Yabancı finansman, özellikle 2021'deki Duma seçimlerinde, muhalefet partilerine ve bağımsız adaylara büyük destek sağlamıştı. Bu nedenle, hükümetin bu yasayı çıkararak, muhalif hareketleri zayıflatma amacı güttüğü düşünülüyor. Putin yönetimi, bu yasayın savunusunda, ulusal güvenliği ve devletin bağımsızlığını korumak için bu tür düzenlemelerin şart olduğunu öne sürüyor.
Rusya'nın bu adımı, uluslararası alanda büyük tepkilere yol açtı. Avrupa Birliği, insan hakları ihlalleri konusundaki tutumunu bir kez daha sergileyerek, yasayı kınadı. Birçok insan hakları örgütü de, Rus hükümetinin bu yasayı uygulamaya geçirmesi halinde, demokrasinin daha da gerileyeceğini belirtiyor. Ayrıca, yasayla birlikte, uluslararası basın mensuplarının ve gözlemcilerin çalışmaları da risk altına girmeye başladı. Özellikle, Rusya’da yabancı basın kuruluşlarının faaliyetleri üzerindeki baskının artırılması, bağımsız habercilik için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Özellikle ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın insan hakları konusundaki Sorumlu Devletler listesine vurgu yaparak, bu tür yasaların demokratik uygulamaları zayıflattığını belirtti. Ayrıca, uluslararası toplumun bu durumu dikkate alacağını ve gerekli yaptırımları hayata geçirebileceğini ifade etti. Türk dış politikası açısından da, Rusya'nın bu yasası, Türkiye-Rusya ilişkileri üzerinde de değişim yaratabilir. Ülkeler arasındaki diplomatik dengeler, muhalif grupların izlenmesi ve dış politikadaki hareketliliği etkileyebilir.
Sonuç olarak, Rusya'nın "yabancı ajan" yasasının onaylanması, iç politikada bir çeşit baskı aracı oluyor. Yabancı kaynaklardan gelen desteğin azaltılması, muhalif hareketlerin kontrol altında tutulması amacıyla atılan bu adım, aynı zamanda uluslararası diplomasiyi de derinden etkileyebilir. Bu yasayla birlikte Vladimir Putin yönetiminin, ülkenin ulusal güvenliğini ve siyasi istikrarını sağlama adına attığı bu adım, uluslararası ilişkilerde yeni tartışmalara kapı aralayacak gibi görünüyor. Önümüzdeki dönemde, Rusya'daki insan hakları ve özgürlükler konusundaki gelişmeler, dünya gündeminde önemli bir yer tutmaya devam edecek.