Geçtiğimiz yıl başlayan ve dünya genelinde büyük yıkımlara neden olan COVID-19 salgını, ikinci yılında da etkisini sürdürüyor. Salgın, sağlık sistemlerini zorlarken, ekonomileri ve sosyal hayatı da derinden etkiledi. Birçok ülke sınırlarını kapatırken, insanlar sosyal izolasyon kurallarına uymak zorunda kaldılar.
Salgın nedeniyle birçok sektör durma noktasına geldi, işsizlik oranları arttı ve birçok şirket iflasın eşiğine geldi. Eğitim sistemi online platformlara taşındı ve birçok öğrenci uzaktan eğitim almaya başladı. Bu durum öğrencilerin eğitim kalitesi üzerinde de olumsuz etkiler yarattı.
Aşı çalışmaları hız kesmeden devam ederken, umut vaat eden aşıların dağıtımı çok sayıda ülke tarafından gerçekleştiriliyor. Ancak, aşılama sürecinin yavaş ilerlemesi ve aşıya erişimde yaşanan eşitsizlikler, salgının kontrol altına alınmasını zorlaştırıyor.
Salgın nedeniyle toplumlar arasındaki dayanışma ve dayanıklılık test edilirken, sağlık çalışanları en büyük özveriyi gösteren kesim oldu. Hastaneler yoğun bakım üniteleri dolarken, binlerce sağlık çalışanı da kendilerini riske atarak hastalara hizmet vermeye devam etti.
Asrın felaketi olarak adlandırılan bu salgın, insanlığın tarihinde derin izler bırakacak gibi görünüyor. Ancak, umutlu olmak ve dayanışma içinde hareket etmek, salgınla mücadelede en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Gelecek yıllarda salgının etkilerini azaltmak için birlikte mücadele etmek gerekiyor.